Doğumdan sonraki ilk hafta, hormon seviyelerinde meydana gelen ani değişiklikler annenin duygularında dengesizliğe neden olabilir. Doğum sonrası çoğu kadın kendini fiziksel ve duygusal olarak çok yorgun hisseder ve bu dönem annenin en hassas olduğu dönemdir.
Doğum bile tek başına anne için müthiş bir deneyimken, hemen sonrasında başlayan yeni bir yaşam, ilk günlerin şaşkınlığı ve fiziksel sıkıntılar anneyi zorlayabilir. Çoğu anne yenidoğan bebekleriyle iyi iletişim kurup kuramadıkları konusunda endişelenmektedir.

Bazı anneler‚ bebeklerini görür görmez koşulsuz bir şekilde bebeklerine bağlanırken, bazı anneler ise doğum nedeniyle şoka girerek, anne baba olmaya alışmak için zamana ihtiyaç duyabilmektedir.

Doğum sonrası annenin yaşayabileceği fizyolojik bazı sorunlar:
 
Doğum sonrası kanama ve ağrılar
Doğumdan sonra ilk günlerde özellikle emzirirken memeler acıyabilir ve kasığa vuran ağrılar olabilir. Bunun nedeni, memeden uyarılan refleksle, rahmin eski haline dönmek için yaptığı kasılmalardır. Doğumdan sonraki kanama ise adet kanaması kadar görülür. Daha sonra kanama yerini akıntıya bırakır. Akıntının renki kahverengi, sarı, beyaz olmak üzere giderek açılır. Lohusalık süresi yani 40 gün boyunca devam eder.
 
Bağırsaklar ve idrara çıkma
Hamilelikte toplanan fazla suyu atmak için ilk günlerde sık idrara çıkma normaldir. Ancak başlangıçta idrarı yapmakta zorlanılabilir. İdrarın gelmesi için kalkıp dolaşılmalıdır. Yani doğumdan sonra‚ ne kadar erken ayağa kalkıp yürünürse  bağırsak hareketleri de o kadar çabuk başlar. Tuvalete gitme hissi geldiğinde ise hiç beklenmemelidir.
 
Dikişler
Dikişler ilk günlerde ağrı yapabilir. Çoğu dikiş bir hafta içinde erir, dışta kalanlar düşebilir. İyileştirmeyi hızlandırmak için doğumdan hemen sonra pelvis kaslarını çalıştırıcı egzersizler uygulanmalıdır.